2025 Yılının İlk Yarısında Küresel Ticaretin Genel Görünümü
2025 yılının ilk yarısında artan ticaret politikası belirsizliklerine, süregelen jeopolitik gerilimlere ve zorlu küresel ekonomik koşullara rağmen ticaret büyümesi genel olarak olumlu bir seyir izlemiştir. 2025’in birinci çeyreğinde, küresel ticaret eğilimleri, 2023 yılının ikinci yarısında başlayan kademeli yukarı yönlü seyrini sürdürmüştür.
Son çeyreklerde hem mal hem de hizmet ticareti istikrarlı bir şekilde büyüme göstermiştir; bu artış büyük ölçüde gelişmekte olan ülkelerin güçlü performansından kaynaklanmıştır. Ancak 2025’in ilk çeyreğinde gelişmiş ekonomiler, ticaret büyümesinde gelişmekte olan ülkelerin önüne geçmiştir. Bu durum, başta Amerika Birleşik Devletleri’nde beklenen tarife artışları öncesinde gerçekleşen ithalat artışı ile Avrupa Birliği’nin güçlü ihracat performansından kaynaklanmaktadır. Buna karşın, Güney-Güney ticareti görece durgun kalmış, ancak Afrika güçlü bir ihracat büyümesi kaydetmiştir.
2025’in İkinci Çeyreğinde Çin, Afrika ve ABD Ticaretindeki Güncel Gelişmeler
2025’in ikinci çeyreğine ilişkin şimdiye kadar elde edilen veriler, hem mal hem de hizmet ticaretinde büyümenin devam edeceğine işaret etmektedir. Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin öncü veriler, Çin’in ihracatlarının bölge içi ticaretin ve Afrika ile olan ticaretin artmasına bağlı olarak dayanıklılığını koruduğunu göstermektedir.
Nisan ayında Amerika Birleşik Devletleri’nin ihracatında da artış gözlemlenmiştir. Ancak aynı dönemde ABD ithalatı çeyrekten çeyreğe keskin bir düşüş göstermiştir. Bu düşüş, yeni uygulamaya konulan tarifelerin etkilerini ve işletmelerin tarife artışları öncesinde malları hızla ithal etmeleri sonucu ilk çeyrekte gerçekleşen olağanüstü yüksek ithalat hacmini yansıtmaktadır.
2025’in İkinci Yarısına İlişkin Beklentiler
2025’in ikinci yarısına bakıldığında, ticaretin dayanıklılığının sürmesi büyük ölçüde politika netliği, jeoekonomik gelişmeler ve tedarik zincirlerinin uyum yeteneğine bağlı olacaktır. Ancak olumsuz tarafta, birçok bölgede ekonomik büyümenin yavaşlaması beklendiğinden, uluslararası ticaretin büyüme hızı da düşebilir. Ayrıca, ABD’de daha yüksek tarifelerin uygulanma ihtimali ve daha geniş kapsamlı ticaret anlaşmazlıklarının ortaya çıkma riski önemli aşağı yönlü riskler oluşturmaktadır.
Çin’in Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerindeki son düşüş de olumsuz sinyallerden biri olarak öne çıkmakta; bu gösterge genellikle zayıflayan imalat faaliyetlerine işaret etmekte ve ithalat talebinde azalma ile ihracat siparişlerinde yavaşlama beklentisini yansıtmaktadır. Bununla birlikte, bölgesel entegrasyonun güçlenmesi küresel ticarete bir miktar destek sağlayabilir.
Ayrıca, Şangay Konteyner Taşımacılığı Endeksi ve Baltık Kuru Yük Endeksi gibi öncü göstergeler 2025’in başlarındaki düşük seviyelerden toparlanmış olsa da hâlâ 2024 ortalamalarının altında seyretmektedir.
2025’in İkinci Yarısında Küresel Ticarette Risk Faktörleri
Amerika Birleşik Devletleri’nde Süregelen Ticaret Politikası Belirsizliği
ABD, temel olarak %10 oranında bir gümrük tarifesi benimsemiş olup, belirli ülkelere yönelik ek tarifeler hâlihazırda bekletilmektedir. Ayrıca, çelik ve alüminyum ithalatına yönelik ilave gümrük vergileri uygulanmıştır. %10’luk temel oranın sürmesi beklenmekle birlikte, muafiyetler, duraklatmalar, belirli ülkelere yönelik kapsamlı yeni tarifeler ve otomotiv sektörü gibi belirli ürünlere ilişkin ilave vergiler gibi ihtimaller belirsizlik yaratmaktadır.
Misilleme Önlemlerinin Potansiyeli
Şu ana kadar misilleme niteliğindeki ticaret politikaları sınırlı düzeyde kalmış olsa da, tek taraflı önlemlerin artması, misillemelere yol açabilir ve bu da doğrudan anlaşmazlığa taraf olmayan üçüncü ülkeleri de etkileyebilecek şekilde artan ticaret gerilimlerini tetikleyebilir.
Sübvansiyonlarda Artış ve İçe Dönük Sanayi Politikaları
2025 yılı boyunca iç piyasaya odaklanan sanayi stratejilerinin daha da yoğunlaşması ve ulusal sanayileri desteklemeye yönelik sübvansiyonlar ile ticareti kısıtlayıcı politikaların artması beklenmektedir. Bu durum, özellikle stratejik ve yüksek teknolojili sektörlerde uluslararası ticaret üzerinde baskı yaratacaktır.
Küresel Değer Zincirleri Boyunca Dalga Etkileri
Belirli küresel değer zinciri segmentlerini hedef alan ticaret politikası belirsizlikleri, yalnızca hedeflenen ülke ve sektörleri değil, aynı zamanda zincir boyunca bağlantılı tüm segmentleri etkilemektedir. Günümüzde derin bir şekilde bütünleşmiş üretim sistemleri göz önüne alındığında, bu tür önlemler tüm tedarik ağlarında kesintilere yol açabilir ve önemli yapısal değişimlere neden olabilir.