Afrika’da MSME’lerin Gerçekliği: Entegrasyon, Erişim ve Zorluklar
Afrika genelindeki MSME (Mikro, Küçük ve Orta Ölçekli İşletme) faaliyetlerinin analizi, sektörler bazında belirgin yoğunlaşma örüntülerini ortaya koymaktadır. Manzara, özellikle toptan ve perakende ticaret, konaklama ve yiyecek hizmetleri ile kuaförlük gibi kişisel bakım alanları başta olmak üzere, hizmet ve ticaret odaklı faaliyetlerin hâkimiyetindedir. Buna karşılık imalat, genellikle MSME operasyonlarının %10’undan daha azını oluşturur ve giysi üretimi ile temel gıda işleme gibi düşük karmaşıklıktaki segmentlerde yoğunlaşır.
Önemli sabit sermaye gerektiren ve ölçek ekonomilerinden faydalanan yüksek katma değerli imalat ise birçok Afrika ülkesinde yeterince gelişmemiştir. Bu desen, finansmana ve teknik uzmanlığa sınırlı erişim, zayıf piyasa bilgi sistemleri ve düşük maliyetli ithalatla şiddetli rekabet gibi kalıcı yapısal kısıtlar tarafından şekillenmektedir. İşgücü anket verileri de bu bulguları pekiştirmekte; birçok ülkede tarımın hâlen işgücünün çoğunluğunu absorbe ettiğini göstermektedir (Uluslararası Çalışma Örgütü, 2024). Tarımın bu baskınlığı, MSME’lerin emek-yoğun hizmetler ve imalat sektörlerinde neden daha küçük bir pay yakaladığını açıklamaya yardımcı olmaktadır.
Değer ve Tedarik Zincirlerine Entegrasyon: Sınırlı Katılım, Kritik Önemi
Afrika’daki MSME’ler, hem bölgesel hem de küresel düzeyde değer ve tedarik zincirlerine sınırlı entegrasyon sergilemektedir. Ölçek ve kapasiteyle ilgili kısıtlar çoğu zaman doğrudan katılımı engellese de, değer ve tedarik zinciri entegrasyonu işletme yükseltmesi ve büyüme için kritik bir yol oluşturmaktadır. 2024’te Afrikalı firmaların yalnızca yaklaşık % 14’ü, doğrudan veya dolaylı olarak ihracat faaliyetlerine katılmıştır. 2025 Dünya Bankası İşletme Anketleri veri tabanı, 2024’te Afrikalı firmaların sadece % 6,47’sinin ihracat yaptığını, buna karşılık dünya ortalamasının % 11,44 olduğunu ortaya koymaktadır.
Uluslararası pazarlara katılan MSME’ler arasında, özellikle daha küçük işletmelerde, aracı kurumlar, toplayıcılar veya yerli ihracatçılar üzerinden dolaylı ihracat kanalları en yaygın modeldir. Bu aracılı model, kaynak kısıtlı firmaların lojistik, sertifikasyon ve doğrudan alıcıyla etkileşim gibi engelleri aşmasına imkân tanır. Küçük firmaların ihracat pazarlarına erişimde orantısız zorluklarla karşılaştığı göz önüne alındığında, hedefli politika müdahaleleri MSME kapasitelerini güçlendirmeli ve bunların bölgesel ve küresel değer zincirlerine entegrasyonunu kolaylaştırmalıdır.
İşletme Yaşı ve Ölçek Dinamikleri: Genç Ekosistem, Yüksek Çıkış Oranları
Afrika’daki MSME’lerin yapısal manzarasını genç işletme yaşı tanımlamaktadır; bu durum, hem canlı girişimcilik girişlerini hem de yüksek işletme başarısızlık oranlarını yansıtmaktadır. Etiyopya, Uganda ve Malawi gibi ülkelerde MSME’lerin çoğu 10 yıldan daha kısa süredir faaliyet göstermektedir. Etiyopya bu deseni net biçimde göstermektedir: Dünya Bankası’nın 2015 İşletme Anketi, küçük firmaların ortalama 9,5 yıldır, büyük firmaların ise ortalama 15,4 yıldır faaliyette olduğunu bulgulamış; bu da küçük işletmeler arasında daha yüksek başarısızlık oranlarına işaret etmiştir. İncelenen Mikro ve Küçük İşletmelerin % 60’ının beş yaşın altında olduğunu tespit ederek bu trendi doğrulamıştır.
Bu desen büyük ölçüde yüksek çıkış oranları ve ölçekle ilgili kısıtlardan kaynaklanmaktadır. Daha büyük işletmeler, uzmanlaşmış makine giderleri gibi sabit maliyetleri daha iyi absorbe edebilmekte; bu da yerleşik piyasa oyuncularına, daha yeni ve küçük firmaların uzun vadeli hayatta kalışını tehdit eden rekabet avantajları sağlamaktadır.
Dijital Benimseme ve İnovasyon: Düşük Entegrasyon, Yüksek Potansiyel
Afrika genelinde MSME’ler, dijital teknolojiler ve inovasyonun sınırlı benimsenmesini göstermekte; bu durum sektöre ve işletme ölçeğine göre önemli farklılıklar içermektedir.
- Malawi’de dijital erişim ciddi biçimde kısıtlıdır. Kentsel hanelerin yüzde 20’sinden daha azı bir bilgisayar veya tablet sahibiyken, bu oran kırsal alanlarda yüzde 5’in altına düşmektedir. 2024 itibarıyla, Malawi nüfusunun yalnızca yüzde 24’ü internet kullanmakta ve sadece yüzde 22’sinin benzersiz mobil internet aboneliği bulunmaktadır. Bununla birlikte, 15 yaş üzerindeki yetişkinlerin yüzde 40’ı dijital ödeme yapmış veya almıştır (Dünya Bankası, 2024a); bu da mobil paranın dijital benimsemede başı çektiğini göstermektedir. Malavili MSME’ler, mobil para, geniş bant internet ve diğer dijital hizmetleri benimsemede benzer örüntüler izlemektedir. Ancak çoğu, satış ve ödemeler gibi temel işlevlerine dijital teknolojileri tam olarak entegre etmemiştir. Sektöre özgü işlevler veya üretim süreçleri için teknoloji kullanımı son derece düşüktür; bu da bu işletmelerin ele aldığı ürün ve emtiaların temel nitelikte olmasını yansıtmaktadır.
- Uganda’da MSME’lerin yarısından fazlası (% 53), iş amaçlı akıllı telefon veya bilgisayara erişimden yoksundur. Bu erişim açığı, benimseme oranlarını doğrudan etkilemektedir; zira akıllı telefonlar bilgisayarlara kıyasla en temel dijital araçları temsil etmektedir. Dikkat çekici biçimde, kadın sahipli MSME’lerin % 57’si telefon sahibiyken, erkek sahipli işletmelerde bu oran % 49’dur; yine de kadın sahipli işletmelerin % 94’ü iş yazılımından yoksunken, erkek sahipli işletmelerde bu oran % 89,4’tür. Etiyopya, mobilin iş amaçlı kullanımında benzer cinsiyet farklılıkları ortaya koymaktadır. GSMA’nın analizi (2023a), incelenen mikro girişimciler arasında erkeklerin % 53’ünün ve kadınların yüzde 32’sinin telefonları iş için kullandığını; erkeklerde ortalama 3,2, kadınlarda ise 2,6 iş faaliyeti yürütüldüğünü bulmuştur. Geri kalanlar telefonları yalnızca kişisel amaçlarla kullanmaktadır.
Cinsiyet Eşitsizlikleri: Yapısal Bariyerler ve “İhtiyaç Girişimciliği”
Afrika’nın iş ekosistemlerinde keskin cinsiyet eşitsizlikleri sürmekte ve kadınların ekonomik faaliyetlere eşit katılımını engelleyen yapısal bariyerler tarafından beslenmektedir. Birçok Afrika ülkesinde, kadınlar işletme sahipliği ve liderlikte yeterince temsil edilmemektedir; firmaların yalnızca yaklaşık üçte biri, sahiplikte kadın katılımı bildirmektedir. Bununla birlikte, çalışmalar kayıt dışı işletmeler ve perakende ticaret gibi sektörlerde daha yüksek kadın sahipliği oranları ortaya koymaktadır.
Bu örüntü, resmileşme bariyerlerinin kadın girişimcileri orantısız biçimde etkilediğini; sermaye yoğun sektörlere ve resmî destek sistemlerine erişimlerini engellediğini düşündürmektedir. Sonuç olarak, kadın liderli işletmeler sıklıkla giriş engellerinin düşük olduğu, kayıt dışı ve düşük sermayeli faaliyetlerde kümelenmekte; bu durum çoğu kez pazar fırsatlarının peşinden gitmekten ziyade, başka geçim seçeneklerinin bulunmadığı “ihtiyaç girişimciliği”ni yansıtmaktadır.
İş Ortamı ve Resmileşme: Kısır Döngü
Afrika’daki MSME’ler, kalıcı sistemik engellerle damgalanan zor bir iş ortamından kaynaklanan ilave zorluklarla da karşı karşıyadır. Bunlar arasında ağır hukuki ve düzenleyici çerçeveler, finansmana erişimde ciddi kısıtlar, düşük katma değerli sektörlere bağımlılık ve kayıt ücretleri, vergi uyum gereklilikleri ve karmaşık idari prosedürleri içeren pahalı resmileşme süreçleri yer almaktadır. Bu engellerin birçoğu, küçük işletmelerin finansal kurumlar, bankalar ve sigorta brokerleri dahil olmak üzere resmî ekonomiye tam olarak katılmasını engeller; bu da temel faydalara erişimlerini daha da sınırlar. Sonuç olarak, çok sayıda MSME, sınırlı sermayelerini korumak ve düzenleyici karmaşadan kaçınmak için kayıt dışı kalmayı tercih etmektedir; ancak bu tercih, uzun vadeli ölçeklenebilirlik, pazar erişimi ve ekonomik dayanıklılık pahasına yapılmaktadır.
Malawi’de kayıt dışı işletmeler hâkimdir; tarım dışı işletmelerin yalnızca % 7’si ülke genelinde resmen kayıtlıdır; bu oran kentsel alanlarda yüzde 11, kırsal alanlarda ise % 6’dır. Buna karşılık, kayıt dışı faaliyet göstermek, mikro ve küçük işletmelerin kamu alımlarına uygunluk, ihracat piyasalarına katılım ve resmî finansal hizmetler gibi resmî ekonominin kilit avantajlarına erişimini engeller. Bu dinamikler kısır bir döngü yaratır: resmileşme maliyetleri küçük işletmelerin kayıt yaptırma isteğini kırarken, kayıt dışılık krediye, sigortaya ve büyüme fırsatlarına erişimi kısıtlar.