Ticaret Politikası Belirsizliği ve Gelişmekte Olan Ülkeler Üzerindeki Yük
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) son ticaret politikası değişiklikleri, artan ticaret politikası belirsizliğinin küresel ticaret üzerindeki etkilerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Dünyanın en büyük ekonomisi ve en büyük ithalatçısı olan ABD’nin yaptığı küçük çaplı politika değişiklikleri bile tedarik zincirlerini yeniden şekillendirebilir ve küresel ticaret akışlarını önemli ölçüde etkileyebilir. Son ticaret önlemleriyle ilgili duyurular, kısa vadeli aksamalara yol açmış ve bu etkiler, ticaret dalgalanmaları ile şirketlerin uyum sağlama çabalarında açıkça gözlemlenmiştir.
Ticaret Belirsizliği ve Dalgalı Ticaret Dinamikleri
Belirsizlik ortamında şirketler, sevkiyatları durdurma, sözleşmeleri yeniden müzakere etme veya olası tarife artışlarından önce teslimatları hızlandırma gibi stratejilerle uyum sağlamaya çalışıyor. Bu durum, düzensiz ticaret modellerine yol açarak küresel ticaret dinamiklerini etkiliyor. 2025’in başlarında ABD’ye giren sevkiyatlarda keskin bir artış gözlemlendi. Bu süreçte, belirsizliğin kendisinin tarifelerden daha yıkıcı olabileceği bir kez daha ortaya çıktı. İthalat dalgalanmaları, yeni tarifelerin Nisan 2025’te yürürlüğe girmesinden önce zirve yaptı. Ancak tarifeler uygulamaya konulduktan sonra dalgalanmalar azaldı ve şirketler, daha yüksek maliyetlere rağmen yeni politika ortamına uyum sağlamaya başladı.
Gelişmekte Olan ve Az Gelişmiş Ülkeler Üzerindeki Orantısız Yük
Ticaret politikası belirsizliğinin yükü, ülkeler arasında eşit şekilde hissedilmiyor. 2025’in ilk yarısında ABD ithalat verileri, gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkelerden (LDC’ler) yapılan ithalatlarda dalgalanmaların, gelişmiş ekonomilere kıyasla çok daha belirgin olduğunu gösteriyor. Gelişmiş ülkelerden yapılan ithalat nispeten istikrarlı kalırken, gelişmekte olan ülkelerden gelen sevkiyatlar daha keskin dalgalanmalar sergiledi. En az gelişmiş ülkeler için bu durum daha da çarpıcı bir hal aldı. Bu ülkelerin ithalat dalgalanmaları, 2025’in ikinci çeyreğinde belirginleşerek, ABD’nin politika değişikliklerinin etkilerinin eşit olmayan bir şekilde yayıldığını ve daha kırılgan ekonomilerin gecikmeli ancak daha keskin aksamalara maruz kaldığını ortaya koydu.
Ayrıca, ticaret tercih programlarının uzatılmasına, aktarma koşullarına ve menşe kurallarına ilişkin belirsizlikler, düşük gelirli ülkelerin kırılganlığını artırıyor. Bu belirsizlikler, ihracatçıların gelecekteki pazar erişim koşulları konusunda kararsız kalmasına neden olarak, ihracat stratejilerini planlama, yatırım çekme ve uluslararası ticaret ile küresel tedarik zincirlerine etkin katılım yeteneklerini zayıflatıyor.
Küresel Tedarik Zincirleri Üzerindeki Etkiler
Bir ülkedeki ticaret politikası değişiklikleri, tedarikçilerden üreticilere ve nihai pazarlara kadar tüm paydaşlar üzerinde dalgalanma etkileri yaratarak küresel tedarik zincirlerini bozabilir. Pandemi ve jeopolitik gerilimlerin ardından küresel değer zincirleri daha dayanıklı hale gelmiş olsa da, ticaret politikası belirsizliği hâlâ istikrarsızlaştırıcı bir güç olmaya devam ediyor. Bu aksaklıklar, genellikle misilleme önlemleriyle daha da şiddetlenerek işletmeler ve ekonomiler için riskleri artırıyor.
ABD’nin son ticaret politikası değişikliklerinin küresel değer zincirleri üzerindeki tam etkisi henüz tam olarak ortaya çıkmamış olsa da, kırılganlıklar açıkça görülüyor. ABD değer zincirlerine daha sıkı entegre olan ekonomiler, bu değişikliklere karşı en büyük maruziyeti yaşıyor. Bu ülkeler için ABD ticaret politikasındaki ani değişiklikler, hem tedarikçileri hem de nihai endüstrileri etkileyerek geniş çaplı yankılar yaratabilir.